Sabahları, her zamankinden 15 dakika erken kalkabiliriz. Böylece yaşanılan telaşın ve aksiliklerin yarattığı stresi azaltmış oluruz.
    Kahvaltı sofrasını ya da kıyafetlerinizi hazırlayarak, sabaha bir gece önceden hazır olabiliriz.
    Hafızanıza bel bağlamayın.   Randevularımızı,   ödeme günlerimizi, önemli günleri, numaralan ve bunun gibi hatırlanması gereken bilgileri bir yere not ederek, hafızamızı yormamış ve unutma riskini kaldırmış oluruz.
    Yalan söylememize neden olacak davranışlardan kaçınmalıyız.
    Kırılmaya, bozulmaya ya da yıpranmaya karşı önlem alın. Böylece arabanız, gereçleriniz, eviniz ve ilişkileriniz beklenmedik zamanlarda sizi yarı yolda bırakmaz.
    Beklemeye hazırlıklı olun. Banka kuyruğunda beklerken bir kitap ya da gazete okumak sürenin daha çabuk geçmesini sağlar.
    Sürüncemede kalmak her zaman stres kaynağıdır. Yarın yapmak istediğiniz her şeyi bu gün yapın ve bu gün yapmak istediğiniz her şeyi şimdi yapın.
    Geleceği planlayın. Benzin deponuzun çeyrek deponui altına inmesine izin vermeyin; faturaları ödemek, ödevi ya da proje hazırlamak için son dakikayı beklemeyin.
     İşe yaramayan ya da bozuk bir eşya ile uğraşmayın. Eğer saatiniz, cüzdanınız, ayakkabı bağlarınız, silecekleriniz kısaca size sürekli rahatsızlık veren her şeyi ya tamir edin ya da yenisini alın.
    Randevularınıza 15 dakika önce gidin.
  İçinde kafein bulunduran yiyecek ve içeceklerden uzak durmaya çalışın.
 Her zaman beklenmedik olaylara karşı plan yapın. Kurallarınızı gevşetin.
 Pollyanna Gücü! Yaşamdaki güzellikleri sayın! Soru sorun. Bir dakika zaman ayırıp gideceğiniz adresi tekrar sormak size büyük zaman kazandırabilir. y "Hayır!" demeyi öğrenin. Ekstra projelere, istemediğiniz sosyal aktivitelere ve zamanınız olmayan davetlere hayır demek huzurlu bir yaşama kavuşmanız için önemli bir adımdır. Bunun için pratik yapmanız, kendinize saygı duymanız ve herkesin zaman zaman sakinleşebileceği yalnız kalabileceği, sessiz bir ortama ihtiyacı olduğuna inanmanız gerekir.
 Telefonun fişini çekin. Rahatsız edilmeden uzun bir banyo almak, uyumak ya da kitap okumak mı istiyorsunuz? Kısa bir süreliğini dünya ile ilişkinizi kesme cesareti gösterin.
 İhtiyaçlarınızı tercihlere dönüştürün. Temel ihtiyaçlarımız yemek, su ve kendimizi ısıtmaktan ibarettir. Geriye kalan her şey tercihtir. Dolayısıyla yaşamda ki tercihlere aşırı derecede bağlanmayın. Basitleştirin, pratik olun...
 Endişeli ve kuruntulu olmayan insanlarla arkadaş olun. Hiçbir şey karamsar bir insanın duygularının bulaşıcı olması kadar etkili değildir. Kısa bir süre içinde siz de onun gibi olabilirsiniz. Bu insanlardan uzak durum. Eğer işiniz uzun süre oturmanızı gerektiriyor ise arada bir ayağa kalkıp vücudunuzu esnetin. Eğer sessizliğe ihtiyacınız varsa kulak pamuğu kullanın. Uykunuzu alın. Eğer zamanında yatma alışkanlığınız yoksa uyuma vaktinizi hatırlatması için alarm saatinizi kurun. Kaos içinde düzen yaratın. Evinizi ve işinizi öyle bir şekilde organize edin ki neyin nerde olduğunu bilin. Eşyalarınızı yerlerine koymayı alışkanlık haline getirin böylece bir şeyleri kaybetmenin stresinden korunmuş olursunuz. İnsanlar stresli olduklarında genelde kısa soluklar alırlar. Bu şekilde nefes aldığınızda vücudunuzdaki kullanılmış hava dışarı atılamaz, dokular yeterli oksijen alamaz ve kaslarda gerilme olur. Gergin bir an yaşarken soluk alış verişinize dikkat edin, eğer mide kaslarınızın gerildiğini hissederseniz ve kısa yüzeysel soluk aldığınızı fark ederseniz olduğunuz yerde durup vücudunuzun sakinleşmesini sağlayın. Bütün kaslarınızı gevşetin, bir iki defa derin ama yavaş soluk alıp verin. Düşüncelerinizi ve duygularınızı bir günlüğe ya da bir kâğıt parçası üzerine yazmak -isterseniz sonra atabilirsiniz- olayları daha net olarak görmenizde yardımcı olabilir.
 Korktuğunuz olaylara karşı kendinizi hazırlayın. Örneğin, topluluk içinde konuşmadan önce, yapacağınız her davranışı ve karşılaşabileceğiniz her tepkiyi kafanızın içinde yaşamaya çalışın. Ne giyeceğinizi düşünün, dinleyiciler neye benzeyecekler, ne tür sorular sorulacak ve bu sorulara nasıl cevap vereceksiniz gibi... Olayı nasıl yaşamak istiyor iseniz o şekilde hayal edin. Gerçek konuşma zamanı geldiğinde, her şeye hazırlıklı olduğunuzu ve heyecanlanmadığınızı fark edeceksiniz. Yapılması gereken işlerin huzursuzluğu, yapmanız gereken işlere engel olmaya başlamış ise iş ortamınızda ya da üstlendiğiniz görevlerde değişiklik yapma zamanı gelmiş demektir. Belki değişiklik tam ihtiyacınız olan çözümdür.
 Konuşun. Güvendiğiniz bir arkadaşınız ile sorunları konuşmak daha net sorunlara bakmanızı sağlar. Böylece sorunun çözümü üzerine konsantre olabilirsiniz.
 Peklerinden gidecek cesaretiniz var, bütün rüyalar gerçek olur.
 WaltDisney
 
Gereksiz stresten kurtulmanın bir yolu da içinde yaşadığınız çevreyi ihtiyaçlarınıza ve arzunuza göre   seçmektir.   Eğer masa işinden nefret ediyorsanız bütün gün masa  başında  oturmanızı gerektirecek bir iş teklifini kabul etmeyin. Eğer politika konuşmaktan hoşlanmıyorsanız, politika konuşmaktan zevk alan insanlarla bir araya gelmeyin... Günlük yaşamayı öğrenin. Her gün gerçekten zevk aldığınız bir şey yapın. Yaptığınız her işe bir parça sevgi katın. Gerginliğinizi azaltmak için duş ya da banyo alın. Bir başkası için bir şeyler yapın.
 Anlaşılmaktan çok anlamaya yoğunlaşın. Sevilmekten çok sevmeye yoğunlaşın.
 Görünümünüzü iyileştirecek değişiklikler yapın. Güzel görünmek kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Gününüzü gerçekçi olarak planlayın. Bir randevudan diğerine koşmayın, kendinize randevular arasında nefes almak için boşluk bırakın.
 Daha esnek olun. Bazı işler mükemmel olmasa da yapılmaya değerdir ve bazıları mükemmel olmasa da olur. Kendi kendinize yönelik negatif konuşmalardan kaçının. Hafta sonunu temponuzu değiştirmek için kullanın. Eğer haftanız yavaş ve tekdüze bir iş içinde geçiyor ise, hafta sonunu biraz hareket ve macera ile geçirmeye özen gösterin. Eğer hafta içinde pek çok insanla bir aradaysanız ve hızlı bir tempo ile çalışıyorsanız, hafta sonunda huzur ve sakinlik içinde geçirebileceğiniz ortamlar yaratın. Eğer iş yerinde başarılı olduğunuz hissine ulaşamıyorsanız, hafta sonunda zevkle yapacağınız ve başarı ile bitirebileceğiniz bir iş üzerinde çalışın.
    Elinizden geldiğince bugünü yaşamaya çalışın. Dün ve yarın siz olmadan kendi kendilerine idare edebilirler.
    Bir seferde bir iş yapın. Eğer bir insan ile birlikte iseniz sadece o insan ile zaman geçirin. Ne bir başka işle ne de bir başka insan ile zamanınızı bölmeyin. Eğer bir proje ile meşgul iseniz sadece projeye yoğunlaştırılmış olun ve yapmanız gereken diğer işleri unutun.
     Her gün kendinize yalnız kalabileceğiniz, sessizlik içinde dinlenebileceğiniz ve sakince düşünebileceğiniz bir zaman yaratın.
    Eğer istemediğiniz bir iş yapmanız gerekiyorsa, günün erken saatlerinde bitirmeye ve kurtulmaya çalışın. Böylece günün geri kalanını endişe ve huzursuzluk içinde geçirmekten kurtulmuş olursunuz.
    İşleri diğer insanlara yeteneklerine göre dağıtmayı öğrenin.
    Öğle yemeği için ara vermeyi asla unutmayın. Masanızdan ya da çalıştığınız alandan hem bedensel hem de zihinsel olarak uzaklaşmak için kendinize zaman yaratın. Hatta 15 dakikalığına bile...
     Durumu daha kötüleştirebilecek bir şeyler yapmadan ya da söylemeden önce değil 10 en az 1000'e kadar sayın.
     İnsanlara ve olaylara karşı affedici olun. İçinde yaşadığımız dünyanın mükemmel olmadığı gerçeğini kabul edin.
    Dünyaya karşı pozitif bakış açısı ile yaklaşın. Birçok insanın elinden gelenin en iyisini yaptığına inanın.
 "Değerli şeylerin pek kolay elde edilmediğinin bilincinde olun. İyi günler olacak. Herhalde kötü günler de olacak. Kendi kabuğunuza çekileceğiniz, tasınızı tarağınızı toplayarak teslim bayrağınızı çekmek istediğiniz anlar olacak. Bunlar aslında kendinizi zorladığınızı, öğrenmek ve gelişmekten korkmadığınızı gösterme fırsatlarıdır. Azimle devam edin..."

24.12.2016 tarihinde yayınlandı

Yazar: Editör

YORUMLAR 1 Yorum

Yorum yazabilmek için üye girişi yapınız.
Nihal Alemdar 15.06.2017 09:22:53

Bir dönem çalıştığım bir birimde zaman zaman çok yoğun oluyorduk, yemek ve ihtiyaç molasi hariç uykusuz 55 saat çalışma rekorumuz var mesela o birimde, tabii bazen işlerin hafiflediği günlerde olur öyle bir günde masamda oturmuş kitap okurken beraber çalıştığım bi abimiz e telefon geldi, hoşbeş selam sabah konuştular sonra abi dedi ki "çok yoğunuz kafamızı kaldıramıyoruz, bi süre sonra bi telefon daha geldi o kişiye de çok yoğunuz dedi, akşama kadar on kişiye böyle söyledi o gün iş namina çok rahat bir gün olmasına rağmen eve çok yorgun gitti :)) Beynimiz söylediğimiz sözlere çok çabuk alışıyor aslında, o zaman dediğiniz gibi pozitif şeyler söylemek gerek.. :)